Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, BRTV ekranlarında Zafer Acar ile Gündem programının canlı yayın konuğu oldu. Vergili, Zafer Acar´ın sorularını yanıtlayarak Belediye çalışmalarına yönelik bilgiler verdi. MARZİNC ile ilgili ortaya atılan "para aldı" iddialarına da yanıt veren Başkan Vergili şu şekilde konuştu:
"Ben Almış Olduğum Parayı Kuruşuna Kadar Karabüklüler İçin Aldım ve Karabük Belediyesi'nin Kasasına Teslim Ettim"
"Biz bu parayı nasıl aldık onu anlatayım. Marzinc'in bir problemi vardı burada. Marzinc zamanında buradaki izinleri alırken bize beyan etmiş olduğu gibi bir çalışma düzeni kurmamış. Bunu da fark eden benim. Bizim bunlardan para almak gibi bir düşüncemiz yoktu. Ben orada bir cüruf dağı gördüm, gittim analizlerini yaptırdım ve tamamen tehlikeli atık madde olduğunu gördüm. Marzinc bize atık maddenin tehlikesinden de bahsetmedi. "Bunları hızlı bir şekilde şehir dışına taşıyın, fabrikayı kontrol etmemiz ile ilgili bize gerekli izinleri verin ve müşterek bir çalışma içerisinde devam edelim" dedik. Bu arkadaşlarımız belirli yerlerden güç aldıkları için bizim bu söylediklerimizin hiç birisini ciddiye almadı. Tabi biz ne gerekiyorsa yaptık. Öncelikle bu cürufları şehir dışına çıkarttırdık. Fabrikayı Avrupa standartlarında çalışır duruma getirttik. Sonrasında "Gelin kardeşim sizin Karabük'e borcunuz var" dedik ve onlara ceza kestik. Ben yapmış olduğum anlaşmaların hepsini götürdüm Belediye Meclisi'nde tasdiklettim ve bu parayı böyle aldım. Ben gayri meşru bir para falan almadım ki. O tarihte propaganda esnasında da konuşuyorlardı. Seçim döneminde konuşan tüm arkadaşların hepsi Marzinc'ten yardım almış. Evvela CHP İl Başkanı bunun cevabını verecek. Gidip de Marzinc'in halk toplantılarında propagatörlük yapacaklarına belediye seçimlerinde almış oldukları bu bedellerin kaç para olduklarını açıklasınlar topluma. Aynı şekilde Ak Partili arkadaşlarda açıklayacaklar. Beni Marzinc ile suçlayanlar bunların cevabını en kısa süre içerisinde kamuoyuna verecekler. Ak Parti İl Başkanı da bunun hesabını verecek. "Almadım" da diyebilir. Açıklama yapacaklar. Ben almış olduğum parayı kuruşuna kadar Karabüklüler için aldım ve Karabük Belediyesi'nin kasasına teslim ettim. Eğer beni Türkiye'de para ile satın alabilecek birisi varsa buyursun gelsin aldın. Ben bu işi Allah rızasın için yapıyorum. Allah bana Karabük'e vefa borcumu ödemeyi nasip etti. Bize kimse şaibe yakıştırmaya çalışmasın.
Bugün çalışan bu işletme için net olarak şunu söylüyorum. Karabük'ün çevresi ile ilgili, hava kirliliği ile ilgili bu işletmenin hiç bir problemi yoktur. Bu kadar net konuşuyorum. Ama tabi bu artık Karabük'te psikolojik bir sorun haline gelmiştir. Bunları ikna edemezsiniz. Geçen gün bana Ziraat Odası Cemiyet Başkanı ile beraber bazı muhtar arkadaşlar geldi. "bizim orada bağ kuruyor, bizim orada bostan olmuyor vs." dediler. Ben bunu eskiden de duyardım. Bunu Marzinc'e bağlamanın ne anlamı var. Bunun bilimsel bir açıklaması olması lazım. Bu konuda herkes dersini çok iyi çalışması lazım. Bu problem yavaş yavaş biter. Evvela Demir Çelik'in bundan 3-4 ay evvelki çevreye verdiği hava kirliliği Marzinc'in en az 10 bin misli fazlasıydı. Bu kadar iddialıyım. Teknik olarak buradan çıkan bir çevre kirliliğinin 10 km, 20 km ötedeki bir alanı etkilemesi söz konusu olabilir. Olmaz diye bir şey yok. Büyük Sahra'dan Amerika'ya giden kum fırtınası yıllık 30 milyon ton. Buradaki hadise şu. Demir Çelik'in toz tutma filtreleri çalışmadığı zaman havaya salınan maddelerden bir tanesi çok yoğun kükürt dioksittir. Bu kükürt dioksit suyla birleştiği zaman sülfürik asit olur. Ben kimyacı değilim ama dersime çalıştım. Dersini çalışmadan olayı çözemezsiniz. Böyle bir havada 20 kilometre öteye herhangi bir tahribat verebilir. Olur mu olur, bunu ispat etmek gerekir. Şimdi böyle bir psikolojik travma da başlamış."Dedi.
YORUM YAZ