Hasta olduğumuzda şikayetlerimizi önce yakınlarımızla paylaşırız. Bu konuşmalarda hemen her zaman bir teşhis ortaya çıkar. Kimi komşumuzun emmisi aynı böyle olmuştur, kiminin görümcesi.. Ve genelde tanı, konu komşu tarafından konulduktan sonra doktora gidilir. Bu nedenle doktor şikayeti sorunca genelde teşhis söylenir; şikayet değil.
- Ne şikayetiniz var?
- Benim hemoroidim var, gastritim var, sinüzitim var…. gibi.
Haliyle tedavide bellidir. Konu-komşu, aile konseyi karar vermiştir. Ameliyat olmaya geldim der hasta.. hemoroid ameliyatı olmaya.. riski yok değil mi?
Yani teşhis konulmuş, tedavi planlanmış ve risk belirlemesi de yapılmış. Eh doktor olarak sen de bir zahmet tedaviyi yapıver. Muayene etmene , düşünmene gerek yok.
Cerrahi girişimler içerisinde risksiz olan her hangi bir işlem yoktur. Temel mesele bu riskleri (az ya da çok) neden göze almamızın gerektiğidir. Hastaneler gezmek ya da eğlenmek için gidilen yerler değildir ki.. Var olan bir riski ya da sorunu bertaraf etmek için daha küçük riskler göze alınır. Riskin hiç olmasını istemiyorsak hiç işlem(ameliyat) yapmamamız gerekir. İnsan vücudu cansız makinelere benzemez. Siz bir motorun bujilerini çıkarırsanız yenisini takabilirsiniz. Motor bu bujiyi beğenmedim demez. Ancak insan vücudu sizin her yaptığınız müdahaleye karşılık tepki verir. Üstelik tepkilerin nasıl olacağını da bilemezsiniz. Bu kadar karmaşık bir düzeneği müdahale ile düzeltmek her zaman zor ve risklidir. Bu yüzden okuyucularıma yalvarıyorum bu işe müdahale etmeyin. Doktorluk hevesi ile söyleyip yapacağınız müdahaleler dostlarınıza zarar verir.
Ve son söz: cerrahi müdahaleler her zaman az ya da çok risklidir. Bu riskleri bilmeyen önlemini de alamaz.