Batı Karadeniz Ekspres Gazetesinde haftada bir gün sizlerle birlikte olacağım. Bu köşeden sağlıkla ilgili konularda bilgi vermek, farkındalığı ve bilinci arttırmak amacıyla yazılarımı hazırlayacağım. Bu ilk yazımda hanımların en sık doktora gitme nedenlerinden biri olan meme ağrısı/sancısı hakkında bilgi vermek istiyorum.
Meme ağrısı her üç kadından ikisinin hayatının bir döneminde ortaya çıkabilen bir durumdur. Meme hastalıkları nedeniyle doktora en sık baş vurma nedenidir. En sık sızı şeklinde olabilirken ağrı ve dokunmakla hassasiyet çok rastlanan bir durumdur. Bu ağrıların dönemsel olup olmadığı ( adet öncesi ve sırasında),beraberinde şişlik yada kızarıklık olup olmadığı önemlidir. Dönemsel meme ağrıları ile beraber genelde şişkinlik ve gerginlik de olur. Stres, yağlı beslenme, kafein tüketimi, sigara kullanımı meme ağrısını ortaya çıkarabilir ya da arttırabilir. Bu dönemlerde yaygın olarak yapılan hata sütyen kullanımının bırakılmasıdır. Gerçekte bu dönemlerde sütyen sıkı olmalı,alttan destekli olmalı ve yatarken dahi çıkarılmamalıdır. Meme ağrısı ile birlikte memede şişlik,sertlik ya da kızarıklık olması tanıda önemlidir. Çoğunlukla gergin ve sınırları net belli olmayan dolgunlukla karakterize sertlikler fibrokistik meme hastalığının göstergesi olabilir. Memedeki bağ dokusu artışı ile karakterize bu durumda meme dokusu sert, dolgun ve gergindir. Daha çok genç hastalarda olur. Bu dönemlerde yukarıda sayılan alışkanlıklardan ve beslenme tarzından uzak durulmalıdır. Meme ağrısı oluşan hastalarda en büyük korku kanser olup olmadığıdır. Bu endişe meme ağrısını arttıran bir faktördür. Güzel haber ise: meme kanserlerinin sadece % 5-10 un da meme ağrısı görülmesidir. Hastanın muayene edilerek bu konuda bilgilendirilmesi bile stres kaynağını yok ederek ağrının geçmesini sağlayabilir.
Meme ağrıları oluştuğunda çoğunlukla basit önerilerle ilaç kullanmadan bu durumun geçebildiğini özellikle tekrar vurgulamak isterim.