Bugun...
Umut Ediyorum


Figen Us İçimden Gelenler
 
 

Yaklaşık 6 yıldır çalışmakta olduğum SC Mühendislik bünyesinde bulunan Batı Karadeniz Ekspres Gazetesi çalışanlarıyla aynı ofisi paylaşmaktayım.

Dolayısıyla da iç içe bulunduğum gazetede çalışan mesai arkadaşlarımla, iyisiyle kötüsüyle birlikte çok anılar paylaşıyoruz.

Gazetecilik bana göre çok ama çok farklı bir meslek. Yıllardır özel sektörde ön muhasebe dalında çalışan bir birey olduğum için, gazetecilik bana hep yabancı gelirdi. Aynı ofisi paylaşmamızdan kaynaklansa gerek, gazeteci arkadaşlarımın gösterdiği özveri, heyecan, stres, mutluluklar bana belki de bu satırları yazmamda ilham kaynağı oldu. Gerçi en çokta gazete çalışanlarından Nurhan Çetinkaya’nın içtenliğiyle yazdığı köşe yazılarıydı beni bu satırları yazmaya iten…

Ne kadar becereceğimi bilmeden başlıyorum ilkyazıma…

Ben yılların bana verdiği, hayatın içinden yaşadıklarımla ilgili insan ilişkileri konusuna değinmek istiyorum. Evet, belki kimse mükemmel değil ama yine de insan yapılan iyiliği unutmamalı ve nankör olmamalı diye düşünüyorum. Ailemin değerli büyüğü olan babamın bir sözü vardır. Çocukluğumdan beri bize öğrettiği “köpeğe ekmeği yağlayarak ver” sözü hep kulağımda küpedir. Böyle yetişip, büyüyen biri olarak insanlar bana ne kadar kötülük yapmış bile olsalar da, ben hep affeden olmuşumdur. Zaman zaman bu durum çok ağır gelse de kendi kendime “boşver” diyebilmişimdir. Kin tutmam ben, bir fincan kahvenin sahiden de 40 yıl hatırı vardır bende.

Keşke ama keşke insanlarda duyarlı olup bir fincan kahvenin hatırına bazı şeyleri es geçebilseler, kırmasalar, dökmeseler.

Yazarken fark ettim de, yaşadığımız bazı hisleri yazıya dökmek ne kadar zormuş meğer. Sizlere ifade etmek istediğim aslında kısa ve öz, insanların barış, huzur, sağlık, mutluluk içinde yaşayabilmesi aslında. Zaten hepimizin istediği de bu değil mi? Çok mu zor acaba samimi olmak, insanlara düzgün davranmak, kibar olmak?

Günümüzde insanlar sadece işleri varken birbirine kıymet veriyor. İşleri yoksa da, sen yokmuşsun gibi davranıyor. Bir “günaydın” demek, ya da güler yüzle karşılanmak, hal hatır sormak, bu kadar mı zor acaba? Güne iyi başlamak, kişinin enerjisini yükseltiyor. Sen ne verirsen, karşındaki de o elektriği alıp sana tekrar geri iletiyor bence. Televizyonda yayınlanan dizileri izlerken aklıma birçok şey geliyor.  Mesela dizilerde insanlar birbiriyle o kadar güzel konuşuyorlar ki. Çok büyük bir mesele bile olsa, karşısındakini kırmadan, dökmeden konuşabiliyor.  Tabi ki diyeceksiniz ki o bir film… Ama o filmin yazarı da oynayanı da insan değil mi? Yani aslında olmayacak hiçbir şey yok. Yeter ki bizler ne istediğimizi iyi bilelim. Kimseyi kırmadan, sevgiyle insanca yaklaşıp istediğimizi nazikçe belirtirsek ve karşılıklı anlayışla uzlaşırsak, çözümü olmayan bir sorun kalmaz diye düşünüyorum.

Bazı değerler var ki, para ile satın alamazsın. İşte o değerlerimizin unutulmaması, kaybedilmemesi umuduyla herkesi birbirine duyarlı olmaya davet ediyorum. Tıpkı bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olduğu gibi, gönüllerde hatırlanacak güzel dileklerin yer almasını temenni ediyor, ilk köşe yazısı deneyimimde affınıza sığınıyorum… Son olarak, hepimizin huzur, barış, sevgi, hoşgörü içerisinde yaşayacağı günler diliyorum…

 





YORUMLAR
2 Yorum

Figen us
14-04-2017 12:52:00
Teşekkür ederim canım arkadaşımmmm
Yasemin yilmaz
14-04-2017 12:45:00
Canım arkadaşım yuregindeki insan sevgisi ve saygısını ne güzel ifade etmişsin.malesef herkes insanım der ama insanlık göstermez. Umarim bugünki yazinda tüm insanlarda güzellik uyandırması ve karşısindakini kırmadan bir kez da daha düşünmesi gerektiğini hissettirir. İlk deneyiminden dolayı seni kutlar devamını dilerim.

YORUM YAZ



6 + 1 =

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Henüz anket oluşturulmamış.
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEM'DEN BAŞLIKLAR
YUKARI