Bugun...
REFERANDUMDAN NASIL ZAFERLE ÇIKARIZ?


Oğuzhan Balkan Gençliğin Rotası
 
 

Ülkemiz 16 Nisan da bir referanduma götürülüyor. Peki, sandıktan nasıl “hayır” çıkar? Kafamızdaki en önemli soru bu. Referandumdan önce tüm yurttaşlara önemli görevler düşüyor. Öncelikle herkes bu ülkeyi ben mi düzelteceğim düşüncesinden çıkıp izinden gittiğimiz Mustafa Kemal’in mücadelesini örnek almalıyız. Kendimize vatansever diyorsak 7 den 70 e herkesin geleceğe umut dolu bakıp mücadele aşkıyla yanması gerekiyor. Yandaş medyanın anketlerine bakıp kanallarını izleyip umutsuzluğa kapılmamalıyız bunlar gerçek dışı karalamalardır. Gelecek günlerin aydınlığa çıkması için Türk milleti umutsuzluğa kapılmamalı ve mücadele içinde olmalı. Peki, nasıl mücadele etmeliyiz, nasıl hayır çıkacak referandumdan?

Öncelikle yandaş medya bizlerin umutsuzluğa kapılıp oy kullanmamamızı istiyor. Anketlerle programlarla bizleri evet oyları kazanacak nasıl olsa, sandığa gitmeyelim düşüncesi içine girelim istiyorlar. Bizlerin en önemli görevi sandığa gidip oyumuzu kullanmamızdır, evet bu ülkeyi bizler kurtaracağız. Ama sandıktan oy kullanmaktan daha da önemli görevlerimiz var çünkü referandumda çıkacak sonuçlar bizim referandum öncesi yapacağımız çalışmalara bağlı. Sandıktan hayır çıkması için her yurttaşın örgütlü veya örgütsüz olarak üzerine düşen görevler var. Bu görevlerden en önemlisi olan insanları dönüştürmektir. Bizlerin bu konuda çok eksiğimiz ve yanlışlarımız var. Önce ön yargılarımızı kırıp teröre destek vermeyen herkesin bu vatanın evladı olduğu gerçeğini kafamıza kazımamız gerekmekte. Sosyal medyada veya gerçek hayatta evet oyu verecek insanlara çeşitli hayvanların benzetmelerinin yapıldığını cahil diye aşağılandıklarını görmekteyim. Emin olun bu tip davranışlar iki tarafı birbirinden nefret ettirmekten başka hiçbir işe yaramaz. Bizler insanları cahilsin, sen koyunsun gibi söylemlerle asla dönüştüremeyiz. Evet, oyu verecek vatandaşlara saygı ile yaklaşmalı onları suçlamak yerine dönüştürücü tavırlar takınmalıyız. Sizlerin de bildiği gibi evet oyu verecek hemen hemen herkes neye oy verdiğini, başkanlık sisteminin neler getirip götürdüğünü bilmiyor. Hayır, oyu verecek yurttaşların ilk görevi halk oylamasına çıkan yeni sistemin ayrıntılarını öğrenmek, ne getirip götürdüğünü bilmek. Sosyal medyada birçok sanatçı, sporcu güçlü Türkiye için evet dedikleri söylemleri duymuşsunuzdur. İktidarın başkanlık gelmediği için bu şehitler veriliyor başkanlık gelse terör biter dediklerini hepimiz biliyoruz. Bu söylemler boş söylemlerdir ve bu söylemleri bizlerin düzeltmesi gerekiyor. Evet, oyu vereceğini söyleyen Devlet Bahçeli ve Binali Yıldırım konuşmalarında sadece güçlü Türkiye söylemlerinde bulunup detay vermiyorlar getirilen sistemden kendilerinin bile haberi yok. Hatta Devlet Bahçeli konuşmasının çoğunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Ermeni Soykırımı İnkâr Davası kazanmış olan Doğu Perinçek’e saldırmakla geçiriyor. Hiçbir elle tutulur yeri olmayan bu sistemin savunucuları bile hiçbir şey açıklayamıyorken halktan çok şey bilmesi beklenemez ve bu evet verecek kesim bu yüzden kolay şekilde dönüştürülebilir. Peki nasıl?                                                                                                        

1=Güçlü Türkiye 1920 li yıllardaki gibi güçlü meclis ile olur. Ülkedeki sorunların kaynağını Cumhuriyet rejiminden kaynaklandığını sanan başkanlık gelince her şeyin düzeleceğini düşünenlere ilk önce Cumhuriyet’in ülkemize getirdiklerinden bahsedilmeli. Atatürk devrimlerinden ülkemize kattıklarından bahsedilmeli. Cumhuriyetin kazandıklarından, şuan ki sistemi değiştirmek isteyenlerin kaybettiklerinden bahsedilmeli.

2=İnsanlara ülkemizin sorununun rejim değil terör, ekonomi, eğitim, işsizlik olduğunu başkanlık ile bunların çözülemeyeceğini bunları ancak ve ancak güçlü bir meclis ile çözebileceğimizi anlatmalıyız. Ve bu sorunlarla başa çıkmanın tek yolu güçlü meclis olduğunu anlatmalıyız.

3=Dikta, tek adam, yeni Hitler vb. içini insanlara karşı dolduramadığınız söylemleri bırakıp insanların beynini daha somut söylemlerle yönlendirmeliyiz. Tayyip Erdoğan’ın eğer başkan olursa tek adam değil yalnız adam olarak kalacağına vurgu yapılmalı ve önümüzdeki büyük sorunları yalnız bir adamın değil halkın %100 ünün seçtiği güçlü bir meclis ile hareket eden iktidar ve cumhurbaşkanının çözebileceğine ikna etmeliyiz.

 4=Başkanlık sisteminin şu dönemlerde en çok ihtiyacımız olan birleşmeyi bir bütün olmayı ülkemizde engelleyebileceğini ülkemizin gerçek sorunları için birleşmemiz gerektiğini başkanlığın ülkemizi Yugoslavya gibi bölebileceğini anlatmalıyız.

En önemli madde:

5=Bugün Hayır oyu verecek insanlara terörist damgası yapıştıranlara aldanmayın. Halka bakın bunlar HDP ile yan yana terör işbirlikçisi deyip hayır cephesine terörist damgası yapıştırılıyor. Kendilerinden olmayan herkese terörist diyorlar.  Peki, bu algı nasıl yok edilir?  Öncelikle Evet diyende Hayır diyende halktır. Terörist unsurlar her cephenin içinde olabilir ama ülkeyi tüm evet oyu verenler teröristtir veya her hayır oyu veren teröristtir çizgisine getirirsek bu Kurtuluş Savaşına, Çanakkale Savaşına, doğu ve güneydoğu bölgemizdeki vatan savaşına, Suriye deki savaşan yiğitlerimize ihanettir. Her savaşta her zaferde farklı görüşten insanlar bu ülkeyi savunmuştur ve hepsi aynı cephededir. Bu savaşların içinde terörist unsurlar yoktur vatanseverler vardır. HDP istediği kadar hayır desin hayırcılarında evetçilerinde gözünde HDP teröristtir. Hayır, ya da evet verecek hiç kimse teröre değil oyunu daha iyi bir Türkiye isteği için verir. İki tarafta birbirini hainlikle suçlamamalıdır. Dediğim gibi iki tarafta bu vatanın evladıdır. Bu ülkedeki terörist unsurlar ister evet ister hayır versin hiçbir şey değiştiremeyecekler halk neyi isterse o olacak, bir grup teröristin bu ülkede hiçbir şey değiştiremeyeceğini herkes zaten biliyor. Bir cepheye terörist damgası vurarak o cephede bulunup güneydoğu da, Suriye’de vatanı için canını vermiş yiğitlere hiç kimse terörist damgası vuramaz. Bu damgayı vuranlar asıl teröristlerdir asıl bölücülerdir. Halkı böler, galeyana getirir, terörist damgası vurarak halkın vatani duygularıyla oynar, bu caniler. Oy için insanları birbirlerine düşürürler. Bunların oyununa gelmeyelim gelen masum bilgisiz vatandaşları da aydınlatalım gerçekleri gösterelim. Aslında üzerimize düşen en önemli görev ayrıştırıcı değil birleştirici olmaktır. Cumhuriyete sahip çıkmak isteyip ayrıştırıcı olanlar Cumhuriyete en ağır hasarı vermektedirler!

Tüm okurlara “HAYIR” lı seçimler.





YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



7 + 9 =

YAZARIN DİĞER YAZILARI

  • Türkiye’de Başkanlık Sistemi - 10-01-2017 14:38:00
  • Öğrenci Gözü ile Karabük ve Üniversite - 26-12-2016 18:28:00
HABER ARA
Henüz anket oluşturulmamış.
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEM'DEN BAŞLIKLAR
YUKARI